Eski bir Japon efsanesine göre origamiyle bin tane turna kuşu yapanın bir dileğinin gerçekleşeceği, bazı inanışlara göre de sonsuza dek şans ve mutluluk sahibi olacağına inanılır. Barışı simgeleyen turna, origaminin çok önemli bir yere sahip olduğu Japonya’da kutsal kabul edilir. Bin turna kuşu efsanesi ise günümüzde popülerliğini Sadako Sasaki adlı kız çocuğuna borçludur.

Origa

İkinci Dünya Savaşı’nda, o henüz iki yaşındayken, Hiroşima’ya atılan atom bombası nedeniyle lösemi olan küçük kız, iyileşme umuduyla kâğıttan turna yapmaya başlar. Öleceği söylenmekle beraber on iki yaşını gören Sasaki, bu hikâyenin kurgulanmış versiyonunda 664. turnasını bitirdikten sonra yaşama veda eder ve kalan 356 turnayı sınıf arkadaşları yapar. Ailesi ve arkadaşlarının anlattığına göre ise, 1.000 turnayı tamamlar ve iyileşme dileği gerçekleşmemesine rağmen devam ederek 1.400 turna katlar. Hiroşima Barış Parkı’nda elinde altın bir turna kuşu tutar halde bir heykeli bulunan Sasaki, bugün bütün dünyada nükleer savaşın sembolüdür. Bu etkileyici hikâyenin bir tasarıma dönüşümü olan Origa yaşamın içinde bir esinin kaynağı olur. Formlar, açılar, biçimler göreceli, duygular ise gerçektir. Origaminin prensiplerini yansıtan açısal kesimler, kütleden eksilttiklerini bir his olarak kazandırır. Origa’nın geometrik tasarımı ve heykelsi formuna hayat veren, onun esin kaynağı olan hikâye.